Ağaç parçalarını sanata dönüştürüyor

Elazığ'da yaşayan 43 yaşındaki Hüseyin Erdoğan, çocukluk yıllarında dayısının marangozhanesinde öğrendiği ahşap işlemeciliği tutkusunu yaşatıyor. Bu tutkusunu ileri bir seviyeye taşıyan Erdoğan, doğadan topladığı ağaç parçalarını ve çiçekleri belirli aşamalardan geçirdikten sonra epoksi reçine ile birleştirerek eşsiz bir sanata dönüştürüyor. 

Evinin bir köşesini atölyeye çeviren 2 çocuk babası Hüseyin Erdoğan, her biri kendine özgü masa, sehpa, saat, gece lambası, kolye, bileklik, anahtarlık  ve çeşitli aksesuar objeleri ortaya çıkarıyor. 

"ÇOCUKLUKTAN GELEN BİR AHŞAP İŞLEME TUTKUM VAR"
Ahşap işlemeciliğinin çocukluktan gelen bir tutku olduğunu söyleyen Hüseyin Erdoğan, "Dayılarımın marangoz olması vesilesiyle biz de ortaokul döneminde harçlığımızı çıkarmak için dayılarımızın yanında çıraklık yaptık. Oradan yola çıkarak şimdide yapmış olduğumuz bu sanatı devam ettirmeye çalışıyoruz.  Epoksi reçine ile ahşap işlemeciliğini büyük ve küçük parça olarak değerlendirdiğimizde, masa, sehpa, saat, gece lambası, kolye, bileklik, anahtarlık  ve çeşitli aksesuarları gerçekleştirebiliyoruz. Doğadan topladığımız  ahşap objeler, ağaç kovukları ve çiçekleri kuruttuktan sonra işleyerek bunları ölümsüz bir hale dönüştürüyoruz. " dedi. 

"YAPTIĞIMIZ İŞ ORJİNAL"
Yaptığı ürünlerin her birinin kendine ait özellikleri olduğunu belirten Erdoğan, "Epoksi reçine ile ahşap işlemeciliği zor bir sanat. Ahşabın zımparalanması, fırınlanması, montaj ve parçaların birleştirilmesi gibi aşamalar var. Bu aşamalardan sonra sonra ürünleri epoksi reçine ile şekillendiriyoruz. Titizlik gerektiren bir sanat. Büyük emek istiyor. Ürünlerin yapım süreci büyüklüğüne ve özelliklerine göre değişiyor. Her ürünün kendine has özellikleri var. Bir ahşaba aynı damarı, aynı pozisyonu verme şansınız tekrar yok. Bir ikincisini yapamazsınız. Bu sebeple bizim yaptığımız iş orjinal bir iş." diye konuştu. 

"ATÖLYE AÇMAYI DÜŞÜNÜYORUM"
Hobi olarak yaptığı bu sanatı gelecekte profesyonel olarak sürdürmek istediğini belirten Hüseyin Erdoğan, "Hedefim profesyonel bir atölye kurmak. Döküm, zımpara, kesme, biçme aşamasının ayrı yapıldığı,  ahşabın ve epoksinin bir araya getirildiği bir atölye ortamının oluşturulmasını istiyorum. Profesyonel bir şekilde işleyecek ve belki birçok insanın ekmek yiyebileceği bir seri üretim atölyesi kurmak istiyorum.  Bu işi fabrika olarak değerlendirmemiz mümkün değil. Çünkü her işin orjinal olması ve aynı zamanda her malzemenin ayrı ayrı yerlerden geliyor olması bu işi tek ve eşsiz yapmaya devam edecektir." ifadelerini kullandı.