Alkan: 'Aşırı soda diş minesini aşındırabilir'
Dr. Öğr. Üyesi Begüm Alkan, 'Maden suyunun daha asidik olduğu için dişleri daha fazla aşındırabileceğini gösteren çalışmalar olduğu gibi, sade suyla aralarında pek de önemsenecek bir fark olmadığını gösteren çalışmalar da vardır. Bazı araştırmalarda ise aromasız maden suyunun, içerdiği yüksek flor sayesinde, çürükten koruyucu özelliği vurgulanmıştır' dedi.
Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi Periodontoloji Bölümünden Dr. Öğr. Üyesi Begüm Alkan, 7'den 70'e hemen herkesin severek tükettiği soda ve maden sularının ağız sağlığını nasıl etkilediğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Alkan, son yıllarda alkolsüz gazlı içecek tüketiminde muazzam bir artış yaşandığına dikkati çekerek, “Asitli yiyecek ve içeceklerin diş ve ağız sağlığımıza ne kadar zarar verebileceğine dair uyarıları duyuyoruz. Kabul etmek gerekir ki, günümüzde gazlı içecek tüketmeden tamamladığımız gün sayısı bile oldukça az. Aromalı veya aromasız satılan bu ürünler, mutlaka ortak olmamakla birlikte genelde karbonat, yüksek asit ve çeşitli tatlandırıcılar içerir. Aralarında belki de en masumları da halk arasında hazımsızlık yaşandığı zamanlarda tüketilmesi alışkanlık haline gelen, karbonatlı meşrubatlardır. Soda ve maden suyu da ülkemizde en çok tercih edilenleridir. Türkiye Madensuyu Üreticileri Derneği 2018 yılında yaklaşık 4 milyar şişe maden suyu tüketildiğini bildirmiştir” dedi.
''Aşırı soda diş minesini aşındırabilir'' ''Şekerli içecekler daha çok zarar veriyor'' ''Gün boyu değil, tek seferde tüketin''
İçerik bakımından soda ve maden suyunun birbirinden farklı olduğuna değinen Dr. Alkan, şöyle devam etti: ''Soda; sodyum, karbonat ve karbondioksitin, dışarıdan müdahaleyle, işlenmiş suya eklenmesiyle üretilir. Bu işlemde, basınçlı karbondioksit gazı çözünerek sıvı hale gelir ve sonucunda karbonik asit oluşur. Bunun aksine; maden suyu, yeraltında oluşur ve içinde doğadaki minerallerden, özellikle kalsiyum ve magnezyum, bulunur. Ancak maden suyu şişelenirken, bakteri büyümesini engellemek amacıyla içine karbondioksit eklenebilir. İlaveten 2 yıl önce yayımlanan bir makalede, maden sularının içinde henüz sağlık güvenliğini riske atmayacak miktarda olduğu saptanan, mikron büyüklüğünde plastik parçacıklar da bulunduğu rapor edilmiştir. Çekilmiş dişler üzerinde yapılan laboratuvar çalışmalarında genel olarak sodanın, diş minesini maden suyu ve sade suya kıyasla çok daha fazla yumuşattığı bildirilmiştir''.
Dr. Alkan, “Maden suyu, sade sudan daha mı iyidir?” sorusunu ise şu şekilde cevapladı: ''Bu konuda yapılan çalışmaların sonuçları çok çeşitlilik gösterir. Laboratuvar çalışmalarında maden suyunun daha asidik olduğu için dişleri daha fazla aşındırabileceğini gösteren çalışmalar olduğu gibi, sade suyla aralarında pek de önemsenecek bir fark olmadığını gösteren çalışmalar da vardır. Bazı araştırmalarda ise aromasız maden suyunun içerdiği yüksek flor sayesinde çürükten koruyucu özelliği vurgulanmıştır. Görünen o ki maden suyu içmek belki de bir miktar diş erozyonuna neden olabilir; ancak bu, şekerle tatlandırılmış gazlı içeceklerinki kadar şiddetli değildir''.
Dişlere zarar gelme ihtimalinin 4,5 ve daha altındaki asidik ortamda olduğuna işaret eden Dr. Alkan, ''Asitli içeceğin ağız ortamını da asidik yapması yaklaşık 3 dakika sürer. Tükürüğün bu ortamı normale çevirmesi de yaklaşık 25 dakikadır. Bu nedenle kısa sürede içilen asidik içeceğin etkisi çok fazla değildir. Asıl tehlike asidik meşrubatların yudumlanarak, uzun sürede içilmesidir. Bu durumda, tükürüğün asitle başa çıkma yeteneği azalmaktadır. Tek seferde veya yemekle beraber tüketimi, gün boyu yudumlamaya tercih edilir; çünkü ağzın asiditeye maruz kalma süresi azalır. Beslenme uzmanları, sağlıklı bireylerin, sade su tüketiminin yanında günde 2 bardağa kadar mineralli su içmesinin zararsızlığından bahseder. Bizde profesyonel beslenme uzmanlarının genel sağlığımızı göz önüne alarak söylediklerini es geçmemeli ve sade suyun vücut sistemimiz için her zaman en iyi seçim olduğunu unutmamalıyız'' açıklamasında bulundu.