Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: Türk milleti olarak böyle dayatmaları kökten reddediyoruz
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Başkan Adayı Joe Biden'ın açıklamalarına ilişkin, 'Türkiye çok değişti. Bugün Türk milleti olarak böyle dayatmaları kökten reddediyoruz. Artık sahada ve masada gücümüz var. Türk milletini tanımayan cahilce yapılmış, haddini aşan bir açıklama' dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Başkan Adayı Joe Biden'ın açıklamalarına ilişkin, “Türkiye çok değişti. Bugün Türk milleti olarak böyle dayatmaları kökten reddediyoruz. Artık sahada ve masada gücümüz var. Türk milletini tanımayan cahilce yapılmış, haddini aşan bir açıklama” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, seçilmiş Cumhurbaşkanı Luis Abinader'in yemin törenine katılmak üzere gittiği Dominik Cumhuriyeti'nde ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile bir araya geldi. Yemin töreninin ardından basın mensuplarına poz veren iki bakan daha sonra görüşmeye geçti. Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, “Dominik Cumhuriyeti yeni seçilmiş Cumhurbaşkanı Luis Abinader'in daveti üzerine ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil etmek üzere Dominik Cumhuriyeti'ne geldik. Bugün yemin törenine katıldık. Abinader ile ayak üstü görüştük ama biraz sonra ikili görüşmemizi de gerçekleştireceğiz. Yeni dönemde ilişkilerimizi nasıl geliştirebileceğimizi enine boyuna ele alacağız. Tabi böyle törenlere dünyanın her yerinden insanlar, liderler, dışişleri bakanları katılır. Bizde buraya katılan bazı cumhurbaşkanları ile görüştük. Haiti cumhurbaşkanı ile ayak üstü görüştük ama yarın ayrıca Haitiye ikili bir ziyarette bulunacağız. Guatemala Dışişleri Bakanı ile hem onların ev sahipliği yaptığı Orta Amerika Entegrasyon Örgütü ile hem de Guetemala ile ilişkilerimizi nasıl geliştirebileceğimizi görüştük. İspanya Dışişleri Bakanı ve Sırbistan Çalışma Bakanı ile görüşme imkanımız oldu. Yemin töreninden sonra ABD Dışişleri Bakanı Pompeo ile ikili bir görüşme gerçekleştirdik. İkili ilişkilerde bazı gündemdeki konuların yanında özellikle Libya'yı değerlendirdik. Uzmanlar düzeyinde Libya konusunda istişareleri devam ettirmemiz gerektiği konusunda hem fikiriz. Diğer taraftan tabi Doğu Akdeniz'deki gelişmeleri ele aldık. Harita üzerinde Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki tutumunu hem Kıbrıs ekseninde hem de genel anlamda Doğu Akdeniz'de neler olduğunu ve Türkiye'nin bu süreçteki yapıcı yaklaşımlarını anlattık. Türkiye'nin buradaki tutumunu haklı davasını kıta sahanlığımızın ne olduğunu ve bugüne kadar burada hangi adımları attığımızı konuştuk” dedi.
Doğu Akdeniz'de Yunanistan'ın kara propaganda yaptığını ifade eden Çavuşoğlu, “Türkiye'nin haksız olduğunu ve uluslararası hukuku çiğnediğini söylüyor. Bizim yaptığımız her şey uluslararası hukuka uygun elbette ve biz her zaman diyalogtan yanayız. Bunu da Cumhurbaşkanımız bizzat gösterdi. Herkese daha önceden söylediğimiz gibi bakınız Yunanistan'dan tersine adımlar göreceksiniz dedik ve bunu da gördük, gördüler. Özellikle son zamanlardaki gelişmeler hakkında da Pompeo'nun detaylı bilgi sahibi olduğunu gördük. Gerek Borelle gerekse diğer P5 ülkelerine ve Avrupa Birliği (AB) ülkelerine gönderdiğimiz mektupların bir kopyasını da aynı şekilde ABD'ye göndermiştik. Diğer ikili ilişkilerimiz ve bölgesel konuları da ele alma fırsatımız oldu. Böylelikle bu ziyareti verimli bir şekilde gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Biden'ın açıklamalarına sert çıktı
Bakan Çavuşoğlu, eski ABD Başkan yardımcısı ve ABD Başkan Adayı Joe Biden'ın Türkiye ve Erdoğan hakkında yaptığı açıklamalara sert çıktı. Çavuşoğlu, “Biden'ın medyaya yeni yansıyan konuşmalarına bakınca insan üzülüyor. Büyük bir devlet olan ABD'nin başkan adayının her şey önce konuşma üslubuna bakınca diplomatik teamüllere aykırı ama diğer taraftan da çok ciddi hatalar var. Bilgi noksanlığı var, maddi hatalar var. Bizim hoşumuza gitsin gitmesin o ayrı bir şey örneğin hükümet unsurları diye bir terminoloji kullanmış. Sanırım Obama'nın hükümetinde yardımcısı iken bunlar hep terör unsurları ile teröristler ile yatıp kalktıkları için unsur diye hitap ediyor. Yani Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türk milletinin iradesi ile seçilmiş hükümeti hükümet unsurları diye değerlendirilmesi gerçekten inanılacak bir şey değil. Başkan adayının, başkan yardımcılığı yapmış bir kişinin böylesine hatalara düşmesi ilginç bir durum. Diğer taraftan Kürt kökenliler diyor. Meclise girmelerini sağladık gibi haddini aşan cümleleri var. Bu ülkede Kurtuluş Savaşı'nı ve Çanakkale Savaşı'nı verirken Kürt kardeşlerimizde diğer kardeşlerimizle birlikte hep beraber verdik. Kürt kardeşlerimiz kurucu mecliste de vardı. Sen kimsin Kürtlerin meclise girmesini sağladık. Bunlarında yine Kürt kelimesinden anladığı teröristler yani PKK/YPG kusura bakmasın Kürt kardeşlerimiz tabi ki mecliste, devlette, toplumun her yerinde olacak. Bu ülkede teröristlere yer yoktur. Aynı şekilde kullandığı diğer kelimelerde çok ilginç örneğin 2 kere altını çizerek darbe ile değil yani muhalefete destek vererek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı değiştirmek gerektiğini söylüyor. İki kere vurgulamasından ben şunu anlıyorum darbeyi geçmişte denedik olmadı. Dolayısıyla şimdi taktik ve yöntem değiştirelim. Geçmişte 2014 ‘de Türkiye ile ilgili saçma sapan bir konuşma yapmıştı. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı arayarak özür dilemişti. 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra da Ankara'ya gelerek cumhurbaşkanımızın huzurunda özür dilemişti. Şimdi anlıyoruz ki o gün özür dileyiş şekline göre söylüyorum. Timsah gözyaşları dökmüş, yani samimiyetsiz olduğunu da böylelikle anlıyoruz. ABD'yi yönetmeye aday olmuş birinin bu kadar bilgisiz şekilde Türkiye ile ilgili yorum yapması kendi ülkesi ile ilgili gerçekleri de bilmemesi ilginç bir konu. 20. Yüzyılın anlayışının bir yansıması yani o günkü anlayışla bunlar her ülkenin içişlerine müdahale ediyorlar istedikleri rejimleri istedikleri gibi değiştiriyorlardı. Ama unuttukları bir şey var dünya değişti. Hele hele Türkiye çok değişti. Bugün Türk milleti olarak böyle dayatmaları kökten reddediyoruz. Artık sahada ve masada gücümüz var. Türk milletini tanımayan cahilce yapılmış, haddini aşan bir açıklama. Türkiye'de kendi içimizde kavgalar olur, çekişmeler olur bu doğaldır. Hükümetin, cumhurbaşkanının değişeceğine milletimiz kara verir. ABD'den veya başka ülkeden biri buna karar veremez. Böylesine bir açıklamaya uzun cevap verdim hakketmedi ama baktığımız zaman tespit ettiklerimi de paylaşmak istedim” ifadelerini kullandı.
“BAE, Filistin davasında ihanet etmiştir”
Bakan Çavuşoğlu, geçtiğimiz günlerde Birleşik Arap Emirlikleri ve İsrail arasında yapılan anlaşmaya değinerek, “Türkiye'nin tutumu gayet net biz bugüne kadar Filistin davasının her zaman savunucusu olduk. Bu bir kutsal davadır Kudüs bizim ortak ve kutsal davamızdır. Bunu savunmakta her Müslüman gibi bizim de görevimizdir. Bu anlaşmadan sadece İsrail memnum. İsrail'de ben işgal etmeye devam edeceğim diyor. Ortadan kaldırdık veya durdurduk demiyorlar. Bugün olmadı yarın oldu yaptığınız anlaşmayı meşru mu kılar? İki devletli çözümü öldüren, ilhakı meşrulaştıran bir anlaşma imzalıyorsun bunu anlatmaya çalışıyorsun. Filistinlilerin tepkisi ortada Filistin ile istişare ettin mi hayır. Filistin'de rejimi değiştirerek, BAE İsrail'in istediği gibi bölgeyi istikrarsızlaştırmaya çalışıyor. BAE, bazı ülkelere Filistin davasını bu kadar güçlü savunmayın diye baskı yapan ülkelerden bir tanesidir. Dolayısı ile bunlar kimlerin kuklasıdır, kimlerin hizmetindedir kendi halkları da görüyor. Çözüm iki devletli çözümdür. Hiçbir şeye bakmıyorlarsa Arap Barış Planı'na baksınlar Bugün Arap ülkelerine en çok zararı kim veriyor. Yemen de açlıktan hastalıktan neden ölüyor insanlar sizler yüzünüzden ölüyor. Yemen'i bölmeye çalışan BAE'dir. Arap ülkelerini özelikle Afrika'daki ülkeler olsun, Libya olsun bölmeye çalışıyorlar. Sonra Türkiye, Arap dünyasının işlerine karışıyor diyorlar. BAE, Arap Barış Planı'da dahil Filistin davasında ihanet etmiştir” dedi.