Hamile ablasını 13 bıçak darbesiyle öldüren kardeş, ilk kez hakim karşısında
Antalya'da 20 yaşındaki hamile ablasını 13 bıçak darbesiyle öldüren ve boğazını kesen 19 yaşındaki kardeş, ilk kez hakim karşısına çıktı.
Antalya'da 20 yaşındaki hamile ablasını 13 bıçak darbesiyle öldüren ve boğazını kesen 19 yaşındaki kardeş, ilk kez hakim karşısına çıktı.
Olay, geçtiğimiz yıl 13 Ağustos'ta Aksu ilçesi Güzelyurt Mahallesi 238 sokaktaki tek katlı müstakil evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 5 yıl önce eşinden boşanan Mustafa Ç., 2 çocuğuyla beraber yaşamaya başladı. Pazarcılıkla uğraşan Mustafa Ç. işe gittiği sırada, bir süre önce annesinin yanına gittiği belirtilen kızı Kader Ç. (20) eve gelmek istedi. Bu sırada evde bulunan kardeşi Asilhan Ç., iddiaya göre ablasını annesinin yanına gittiği gerekçesiyle eve almak istemedi. İkilinin tartışması kavgaya dönüşünce, Asilhan Ç. evin salonunda eline aldığı bıçağı ablasının boynuna sapladı.
Olayın ardından Asilhan Ç. babasını arayarak ablasını öldürdüğünü söyledi. Telefon gelir gelmez işini bırakıp evine gelen baba Mustafa Ç., kızının kanlar içerisinde yerde yattığını görünce donup kaldı. İhbarın ardından olay yerine sevk edilen polis, şüpheli Asilhan Ç.'yi gözaltına alırken, eve gelen sağlık ekipleri de genç kızın olay yerinde yaşamını yitirdiğini tespit etti. Asilhan Ç., emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Asilhan Ç., 'Canavarca Hisle veya Eziyet Çektirerek Öldürme, Kardeşi Kasten Öldürmek, Gebe Kadını Öldürme' suçlarıyla hakkında dava açılan sanık, hakim karşısına çıktı.
Savunmasını yapan sanık, olay günü sabah saatlerinde dışarıya çıktığını, maktul ablasının ise bahçede bulunan çekyatta uyuduğunu söyledi. Ablasının kötü göründüğünü kaydeden Asilhan Ç., 'Hemen uyandırdım. Bizi terk etmiş, evden kaçmıştı. Uzun süredir görmüyordum. Onu gördüğüme hem sevindim, hem de sinirlendim. Çünkü bizi bırakıp gitmişti. İçeri gidip yatmasını istedim. Biraz yorgun görünüyordu, biraz yattı, sonra uyandı. Uyandığını fark edince sorular sormaya başladım. 'Nereden geliyorsun?' dedim. 'İstanbul'dan geliyorum' dedi. 'Bizi terk ettin. Şimdi nereden geliyorsun?' diye sordum, 'Gidecek yerim yok' dedi. 'Hamileymişsin. Kimden hamile kaldın' dedim bana, 'Sana ne' dedi ve sinkaflı küfürler etti. Bahçeye çıkıp sakinleşmesini bekledin. İçeri girdim tekrar sordum, 'Sana ne, kimden hamile kalırsam kalırım' dedi. Elinde bıçak vardı. 'Sana ne, seni öldürürüm' diyerek boynuma doğru vurdu. Bende kaçmaya başladım. Mutfaktan bıçak aldım. Onu göstererek korkutmaya çalıştım. Bu sırada bilinçsizce savurmaya başladım. Kendime geldiğimde odada kanlar içerisindeydi. Gözleri sabitlenmiş her tarafından kanlar akıyordu. Yastık gördüm. Yastığı boynuna dayayıp, tampon yaparak kanı durdurmaya çalıştım. Nefesi gitti. Kalbine dayadım kulağımı, kalbinin de atmadığını anladım. Kardeşimi öldürdüğümü fark ettim' ifadelerini kullandı.
Ablasını öldürdükten sonra intihar etmeyi düşündüğünü anlatan Asilhan Ç., savunmasına şöyle devam etti:
'Yerde maket bıçağı vardı. Maket bıçağıyla bileklerimi kesmeyi düşündüm. Kestim, ölmeyi bekledim. Ölmedim. İp buldum, ipi tavana ayarlayıp kendimi bıraktım. İp koptu. Bu sefer daha kalın ip ayarladım. Yine kendimi saldım. Bu sefer de ayak uçlarım yere değiyordu. Kendimi öldürememiştim. Ne yapacağımı biliyordum. Ortağı toplayıp babamı bekledim.'
İddianamede yer alan nottan bahseden sanık, 'Herkes iddianamede yazdığım nottan bahsediyor. Bu notun amacı kendimi tüm denemelerime rağmen öldüremediğim için ve kendimi öldürememiş olmam nedeniyle, 'keşke bir silahım olsaydı' diye düşünmüştüm' dedi.
'Vefat eden kızım, yargılanan oğlumdur'
Sanığın babası Mustafa Ç. ise oğlundan şahsi şikayetinin olmadığını söyledi. Mustafa Ç., 'Vefat eden kişi kızımdır, yargılanan sanık da oğlumdur. Eve vardığımda kapıyı açtım. Kapıyı açtığımda kızım yatıyordu, bende oğluma seslendim. Dışarıya çıktı, ben içeriye girmemiştim. Bir baktım oğlum kanlar içerisinde. Kolunda, boğazında kanlar vardı. 'Ne oldu? Kavga mı ettiniz?' diye sordum. 'Evet' dedi. 'Kim?' diye sordum. 'Ablam' dedi. Kendisini dışarıya aldım. Ne yaptığını bilmiyordu. Şaşkındı' diye konuştu.
İddia makamı, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Olay, geçtiğimiz yıl 13 Ağustos'ta Aksu ilçesi Güzelyurt Mahallesi 238 sokaktaki tek katlı müstakil evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 5 yıl önce eşinden boşanan Mustafa Ç., 2 çocuğuyla beraber yaşamaya başladı. Pazarcılıkla uğraşan Mustafa Ç. işe gittiği sırada, bir süre önce annesinin yanına gittiği belirtilen kızı Kader Ç. (20) eve gelmek istedi. Bu sırada evde bulunan kardeşi Asilhan Ç., iddiaya göre ablasını annesinin yanına gittiği gerekçesiyle eve almak istemedi. İkilinin tartışması kavgaya dönüşünce, Asilhan Ç. evin salonunda eline aldığı bıçağı ablasının boynuna sapladı.
Olayın ardından Asilhan Ç. babasını arayarak ablasını öldürdüğünü söyledi. Telefon gelir gelmez işini bırakıp evine gelen baba Mustafa Ç., kızının kanlar içerisinde yerde yattığını görünce donup kaldı. İhbarın ardından olay yerine sevk edilen polis, şüpheli Asilhan Ç.'yi gözaltına alırken, eve gelen sağlık ekipleri de genç kızın olay yerinde yaşamını yitirdiğini tespit etti. Asilhan Ç., emniyetteki işlemlerinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Asilhan Ç., 'Canavarca Hisle veya Eziyet Çektirerek Öldürme, Kardeşi Kasten Öldürmek, Gebe Kadını Öldürme' suçlarıyla hakkında dava açılan sanık, hakim karşısına çıktı.
Savunmasını yapan sanık, olay günü sabah saatlerinde dışarıya çıktığını, maktul ablasının ise bahçede bulunan çekyatta uyuduğunu söyledi. Ablasının kötü göründüğünü kaydeden Asilhan Ç., 'Hemen uyandırdım. Bizi terk etmiş, evden kaçmıştı. Uzun süredir görmüyordum. Onu gördüğüme hem sevindim, hem de sinirlendim. Çünkü bizi bırakıp gitmişti. İçeri gidip yatmasını istedim. Biraz yorgun görünüyordu, biraz yattı, sonra uyandı. Uyandığını fark edince sorular sormaya başladım. 'Nereden geliyorsun?' dedim. 'İstanbul'dan geliyorum' dedi. 'Bizi terk ettin. Şimdi nereden geliyorsun?' diye sordum, 'Gidecek yerim yok' dedi. 'Hamileymişsin. Kimden hamile kaldın' dedim bana, 'Sana ne' dedi ve sinkaflı küfürler etti. Bahçeye çıkıp sakinleşmesini bekledin. İçeri girdim tekrar sordum, 'Sana ne, kimden hamile kalırsam kalırım' dedi. Elinde bıçak vardı. 'Sana ne, seni öldürürüm' diyerek boynuma doğru vurdu. Bende kaçmaya başladım. Mutfaktan bıçak aldım. Onu göstererek korkutmaya çalıştım. Bu sırada bilinçsizce savurmaya başladım. Kendime geldiğimde odada kanlar içerisindeydi. Gözleri sabitlenmiş her tarafından kanlar akıyordu. Yastık gördüm. Yastığı boynuna dayayıp, tampon yaparak kanı durdurmaya çalıştım. Nefesi gitti. Kalbine dayadım kulağımı, kalbinin de atmadığını anladım. Kardeşimi öldürdüğümü fark ettim' ifadelerini kullandı.
Ablasını öldürdükten sonra intihar etmeyi düşündüğünü anlatan Asilhan Ç., savunmasına şöyle devam etti:
'Yerde maket bıçağı vardı. Maket bıçağıyla bileklerimi kesmeyi düşündüm. Kestim, ölmeyi bekledim. Ölmedim. İp buldum, ipi tavana ayarlayıp kendimi bıraktım. İp koptu. Bu sefer daha kalın ip ayarladım. Yine kendimi saldım. Bu sefer de ayak uçlarım yere değiyordu. Kendimi öldürememiştim. Ne yapacağımı biliyordum. Ortağı toplayıp babamı bekledim.'
İddianamede yer alan nottan bahseden sanık, 'Herkes iddianamede yazdığım nottan bahsediyor. Bu notun amacı kendimi tüm denemelerime rağmen öldüremediğim için ve kendimi öldürememiş olmam nedeniyle, 'keşke bir silahım olsaydı' diye düşünmüştüm' dedi.
'Vefat eden kızım, yargılanan oğlumdur'
Sanığın babası Mustafa Ç. ise oğlundan şahsi şikayetinin olmadığını söyledi. Mustafa Ç., 'Vefat eden kişi kızımdır, yargılanan sanık da oğlumdur. Eve vardığımda kapıyı açtım. Kapıyı açtığımda kızım yatıyordu, bende oğluma seslendim. Dışarıya çıktı, ben içeriye girmemiştim. Bir baktım oğlum kanlar içerisinde. Kolunda, boğazında kanlar vardı. 'Ne oldu? Kavga mı ettiniz?' diye sordum. 'Evet' dedi. 'Kim?' diye sordum. 'Ablam' dedi. Kendisini dışarıya aldım. Ne yaptığını bilmiyordu. Şaşkındı' diye konuştu.
İddia makamı, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti ise sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.