Köylerde şifa kaynağı 'Pekmez' mesaisi
Türkiye genelinde üzüm bağlarının yoğun olarak bulunduğu şehirler arasında gelen Elazığ'da, hemen hemen her bağ sahibi kendilerine ve yakınlarına yetecek kadar şifa kaynağı olarak bilinen pekmez üretimi gerçekleştiriyor. Üzümler, suyu sıkıldıktan sonra kazanlarda kaynatılarak pekmez haline getiriliyor.
Türkiye genelinde üzüm bağlarının yoğun olarak bulunduğu şehirler arasında gelen Elazığ'da, hemen hemen her bağ sahibi kendilerine ve yakınlarına yetecek kadar şifa kaynağı olarak bilinen pekmez üretimi gerçekleştiriyor. Üzümler, suyu sıkıldıktan sonra kazanlarda kaynatılarak pekmez haline getiriliyor.
Türkiye'de üzüm konusunda sayılı illeri arasında yer alan Elazığ'da yaklaşık 110 bin dekar arazide yıllık 85 bin ton civarında rekolte elde ediliyor. Elde edilen üzümlerin büyük bir bölümü sofralık tüketilirken, bir kısmı da orcik, pestil yapımında kullanılıyor. Bağ sahipleri özellikle köhnü üzümünü ise kışın kahvaltılardan eksik olmayan pekmez haline getiriyor.Üzüm bağlarının yoğun olarak bulunduğu Hoşköy'de de geleneksel yöntemlerle yapılan pekmezin, kalitesi ve tadı dikkat çekiyor. Bölgeye has köhnü üzümlerini önce havuzlarda çiğnenerek üzüm suyu haline getiren köy sakinleri, daha sonra maya olarak kullandıkları beyaz toprakla karıştırarak büyük kazanlarda bir süre kaynatıyor. Ardından süzülerek daha büyük kazanlara konulan üzüm suyu, burada 2-3 saat boyunca büyük kepçelerle süzülerek tekrar kaynatılıyor. Kaynatıldıktan sonra hazır hale gelen pekmez dinlenme aşamasından sonra tüketime hazır hale geliyor. Ailelerin çoğunluğu kendileri ve yakınlarına yetecek kadar pekmez üretimi yaparken, bazıları da satarak ekonomik kazanç elde ediyor.
"Bu dönem pekmez kaliteli olur"
Siyah pekmezin çok faydalı bir ürün olduğunu ifade eden bağ sahiplerinden Saadettin Tekin, “Her yıl aşağı yukarı kendimize ve eş dosta göre yapıyoruz. Bizde ki köhnü üzümüdür ve kaliteli bir üründür. Yıllık olarak 5-10 kilo civarında pekmez yapıyoruz onun dışında da fazla yapmıyoruz. Çok eziyetli bir iş şimdi bunu yaptım ama en az 100 kilo odun gitti"dedi.
Zahmetli bir iş olduğu için pekmezi ihtiyaçları kadar yaptıklarını aktaran Tekinh," ilk başta üzümü sağdık getirip sıktık ondan sonra onun toprağını kattık. 100 kilogram üzüme 1 kilo toprak koyduk. Üzüm suyunu getirip kazana bırakırız kazanda kaynadıktan sonra tortusunu alırız. Bir defa kaynamasıyla süzer dibindeki toprağı temizledikten sonra yayvan bir kapta bu sefer onu pekmez olmaya bırakırız. Bir diğer pekmez de kaynarını aldıktan sonra onu güneşe alırız güneşte olgunlaşır. Güneşte olgunlaşan pekmez daha kaliteli oluyor. 9'uncu aydan itibaren pekmez yapımı başlar. Ama en iyisi 10 ve 11'nci ayda yapılandır. Sıcak zamanda da yapılıyor ama üzüm tam şekerini almamış oluyor o dönemde bu zamandan sonra üzüm tam şekerini aldığı için pekmez kaliteli olur” dedi.