Cilt yaşlanmasını önlemek elinizde
Cilt yaşlanmasının en büyük sebebinin genetik faktörler olduğuna değinen Dermatoloji Uzmanı Dr. Sevgi Sezgin, botoks, dolgu, cilt bakımı, PRP, mezoterapi, örümcek ağı estetiği, fraksiyonel lazer gibi birçok yöntem ile cilt yaşlanmasının geriye çevirebileceğini söyledi.
Cilt yaşlanmasının en büyük sebebinin genetik faktörler olduğuna değinen Dermatoloji Uzmanı Dr. Sevgi Sezgin, botoks, dolgu, cilt bakımı, PRP, mezoterapi, örümcek ağı estetiği, fraksiyonel lazer gibi birçok yöntem ile cilt yaşlanmasının geriye çevirebileceğini söyledi.
Medical Park Elazığ Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Sevgi Sezgin cilt yaşlanması ile ilgili bilgi verdi. Cilt yaşlanmasının en büyük sebebinin genetik faktörler olduğunu belirten Dr. Sezgin, ”Genetik faktörlere müdahale etme şansımız yok ancak bazı önlemler alabiliriz. Cilt yaşlanmasını önlemek için iyi bir cilt nemlendiricisi kullanılmalıdır. Güneşin zararlı etkilerine ve cilt kuruluğuna dikkat etmek gerekir. Güneş koruyucu ve nemlendirici kullanmamıza rağmen tüm hücrelerin yaşlandığı gibi cilt hücrelerimiz de yaşlanabilir” dedi.
Yaşlanmış kırışmış ve sarkmış cildi düzeltme imkanı olduğuna değinen Dr.Sezgin, “Botoks, dolgu, cilt bakımı, PRP, mezoterapi, örümcek ağı estetiği, fraksiyonel lazer gibi birçok yöntem ile cilt yaşlanması düzeltilebilir. Örümcek ağı estetiği ile gevşemiş olan deri altına ipler atarak ameliyatsız yüz germe işlemi yapılabiliyor. Dışarıdan herhangi bir ciddi müdahale olmadan deri altına iğneler ile iplik gönderiliyor. Bu gönderilen iplikler sayesinde o doku uyarılıyor. Dokudaki hücreleri aktivite etmiş oluyoruz. Ve deri altında fibroblastlar aracılığıyla daha sıkı gergin ve sarkmaları toparlanmış, kırışıkları azalmış bir cilt ortaya çıkıyor” diye konuştu.
"Görüntümüz ile psikolojimiz arasında ciddi bir bağlantı var"
Örümcek ağı estetiğinin 6 ay içerisinde etkinliğini gösterdiğine vurgu yapan Sezgin, “Örümcek ağları zamanla eriyor. Eridikten sonra tam etkinliği ortaya çıkıyor. 4-5 yıl boyunca da işlemini yapmaya devam ediyor. Cildimiz bütün vücudumuzu kaplayan bir örtüdür. Görüntümüz ile psikolojimiz arasında ciddi bir bağlantı var. Kendimizi iyi hissettiğimizde güzel de hissediyoruz. Güzel hissettiğimiz zaman da kendimizi iyi hissediyoruz. Derimizi bu işi bilen ve bu işe hakim olan dermatologlara emanet etmeliyiz” diye konuştu.