ELAZIĞ BAĞIMSIZ MİLLETVEKİLİ ADAYI PROF. DR. BİLAL ÇOBAN, KAPALI ÇARŞI'DA MİTİNGE DÖNÜŞEN BİR KALABALIK İLE SEÇİM ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRDÜ

‘’Bu coşkulu kalabalık ile karşı karşıya kalınca insan, yorgunluk nedir bilmeden şevk ve azimle çalışmaya devam ediyor. Halkımız her zaman bana güç vermiştir. Sizlerin özelinde tüm hemşerilerime var olun diyorum. 
Hepimiz bu şehrin çocuklarıyız. Hepimiz, kentimizin sorunlarını görüyor çareler arıyoruz. Fakat ben bu çareleri projelendirerek ilgili siyaset kurumlarına hep sundum. Bir mahallemizin olmayan üst geçitinde de tepkimi en keskin şekilde sundum, büyükşehir olamayışımıza da imzalar topladım, stadyumumuza yıllar önce fısıldamadım, haykırarak talepte bulundum, o pervasızca manken fotoğrafları gördüğünüz ağaçlarımız kesilirken de çıktım yanlıştır dedim, kesilen her ağaca karşılık orman alanları talep ettim. 

Bu şehride bizim izimiz vardır. 2034 Harput’tan Elazığ’a inişin 200. Yılının projeksiyonunu bu şehirde ilk ve tek konuşan bizleriz. Masaya 1 tane proje koyamayacak insanlar vekillik hayallerine kapılıyorlar. Yazıktır bu şehire. Kimsenin şahsi ve menfi duygularına teslim edilemez Elazığ’ın 5 yılı. Bukardi köyünün sosyolojisini bilmeden, bu şehirde bir şeyler konuşmak zordur. Ziver köye gidip oranın coğrafyasını görmemişseniz, bu şehir hakkında ancak çok seviyorum çok güzelsiniz der durursunuz. Eğer konuştuğunuz bir projeye hem ekonomik hem sosyolojik hem kültürel hem sanatsal hem eğitim olarak bakmazsanız, yalnızca 2. Tıp fakültesi diyerek dar bir çerçeveye sokarsınız bu şehri. Bu şehrin folklorünü bilmemişseniz, siyasetine hiçbir katkıda bulunmamışsanız, gençlerin beklentilerinin farkına olmamışsanız, kadınlarımız ev hanımlığına mahkum kalsın istemişseniz, ev ev para dağıtır, çekler yazar, üzerine resminizi çekip koyacağınız kolonyalar dağıtmaktan başka bir şey yapamazsınız. Zordur Elazığ’da yaşamak. Zordur, bu kadim şehrin kültür mirasını zihninde taşımak. Lafa gelince dilleri uzayanlar, icraat zamanlarında hiç yoktu bu şehirde. 1460 kişi çalıştı bir tane projemizde. Vodafone çağrı merkezini getirdik bu şehire biz. Ama hiçbir ticari menfaat kurmadan, iş insanı statüsünde değil, profesör kimliğimizle yaptık biz bunu. Siyasete malzeme olsun diye değil, çay ocaklarında oturup vakitlerini öldürmesinler diye gençlerimiz yaptık biz bunu. Öyle bir benzinlikte 3 kişi çalıştırıp, 300 kişiye aş verdik, bize muhtaçlardı demedik bu şehirde yaşayan insanımıza. Doğru olanı savunduk, yanlışa en sert cevabı bizler verdik bu şehirde. 

Allah bize şanlı zafer ile yardım ettiğinde, 24 mayıs günü, ‘HALKIN GÜCÜ’ ismini verdiğimiz bir konvoy yapacağız bu şehirde. Elazığdan Ankara’ya uzanacak bir konvoy olacak bu. Beni, sizlerin vekâletinin en hassas sahibini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne götürmenizi isteyeceğiz. Yıllardır sahipsiz denilen Elazığ’ı ülke gündemine 12 saatlik konvoy ile kazandıracağız. Yerelde taleplerimizi yukarıya taşıyamayan Milletvekillerimize sunduğumuz projeksiyonlarımızı, halkımızın gücü ile, şehrimizin şanına yakışır ismi le, ben taşıyacağım yukarıya. Biz taşıyacağız değerli hemşehrilerim, korkmayın. 

Diyorlarki bağımsız adaydır, kazanamaz. Sıra sizde, sıra vicdanlarımızda, sıra uykumuzu kaçıran Elazığ’ın probleminin çözümünün anahtarında, yani bizdedir. 40 bin oy bizi vekil yapar. 50 bin tane düğüne taziyeye gitmişizdir. Her sokakta anımız vardır. Her evde bir hatır oyuna sahibizdir. gittiğim yerlerde söylüyorum, konuşmamı bitirmeden sizlere de ifade edeyim. 

1.Düğününüze derneğinize; hastanıza cenazenize; dar gününüze zor gününüze benden daha çok gelen olduysa oyunuzu ona verin. Eğer olmadıysa; 15 senedir yaptığım gibi derdinizle dertlenecek, sessizliğinizde demlenecek; sevincinizle keyiflenecek birini istiyorsanız yanınızda HER EVDEN BİR OY İSTİYORUM.

3. Eğer Elazığdaki İlçeleri benden daha çok ziyaret eden; köyleri, mahalleleri, cadde ve sokakları benden iyi tanıyan varsa adaylar içinde oyunuzu ona verin. Eğer yoksa; 15 senedir olduğu gibi ilçenizi ilçesi, köyünüzü köyü, mahallenizi mahallesi, sokağınızı sokağı, yurdunuzu yurdu gibi bilecek birini istiyorsanız yanınızda HER EVDEN BİR OY İSTİYORUM.

4. Bu şehrin üretimini-sanayisini, turizmini-ticaretini, tarımını-hayvancılığını benden daha iyi bilen varsa; bu sektörlerin sorunlarına yönelik benden daha fazla proje geliştiren varsa oyunuzu ona verin. Eğer yoksa; bu projeleri hayata geçirecek güce sahip olmak için HER EVDEN BİR OY İSTİYORUM.

5. Bu kadim şehrin mermerini-madenini; eğitimini-öğretimini; kültürünü-sanatını; sağlığını-sporunu; folklorunu-edebiyatını benden iyi tanıyan, tanımlayan varsa oyunuzu ona verin. Eğer yoksa; bu şehrin tüm değerlerini ayağa kaldırmak için HER EVDEN BİR OY İSTİYORUM.

6. Palu’nun, Baskil’in, Karakoçan’ın, Kovancılar’ın, Ağın’nın, Keban’ın, Sivrice’nin, Alacakaya’nın, Arıcak’ın ve Maden’in her birini ayrı ayrı tanıyan, her birini benim kadar yaşayan, her birine ayrı ayrı için birer KURTULUŞ PLANI hazırlayan ve yazan varsa oyunuzu ona verin. Eğer yoksa; bu planların uygulamaya konmasının sağlamam için HER EVDEN BİR OY İSTİYORUM.

7. Eğer bu şehrin mağdur edilmişliğine isyan eden varsa, mahrum bırakılmışlığına karşı haykıran varsa, mahkum edilmişliğine başkaldıran varsa oyunuzu ona verin. Eğer yoksa, mağduriyetinizin, mahrumiyetinizin, mahkumiyetinizin masum haykırışı olmak için

HER EVDEN BİR OY İSTİYORUM.

8. Akçakiraz, Beyhan, Bükardı, Erimli, Mollakendi, Sarıcan, Üçocak, Yazıkonak, Yurtbaşı beldelerinin her biri için ayrı ayrı KURTULUŞ PLANI yapmayı bir tarafa bırakın, bu beldelerin hepsinin yerini haritada gösterebilen varsa oyunuzu ona verin. Eğer yoksa; bu planların uygulanabilmesi için HER EVDEN BİR OY İSTİYORUM.

9. Bu şehrin yaşlısının- gencinin, kadınının-erkeğinin, dezavantajlısının-mağdurunun sorunlarına yöneli geliştirdiğim projelerden daha fazlasını yapmış olan varsa oyunuzu ona verin. Eğer yoksa; herkesin derdine derman olacak kaynakları harekete geçirmek için HER

EVDEN BİR OY İSTİYORUM.

10. Elazığ’ın Kurtuluşu Planı çerçevesinde şehrin ihmal edilmişliğine son verecek, geç kalınmışlığa dur diyecek, geri kalmışlığını unutturacak 100 değil 10 tane yazılı hale getirilmiş projeleri varsa oyunuzu onlara verin. Eğer yoksa; bu konularda 1550 tane projeksiyon projemi harekete geçirmek için  HER EVDEN BİR OY İSTİYORUM.

Zafer inananlarındır. Allah şanlı bir zafer ile bize yardım etsin inşallah.’’ Dedi