Elazığ'ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi Başladı

2 gün sürecek ve Elâzığ'ın gelecek planlaması adına gerekli tedbirlerin alınması amacıyla düzenlenen 'Elazığ'ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi 'Ahmet Tevfik Ozan Fuar ve Kongre Merkezi'nde başladı.

Elazığ'ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi Başladı

Harput ve Elâzığ’ın geleceğinin planlaması için gerekli tedbirlerin alınması amacıyla düzenlenen Elazığ’ın Gelecek Tasavvuru Uluslararası Kongresi başladı. Kongrede altı farklı salonda toplam 10 oturumda bilim insanları ve ilgililer tarafından 250 bildiri sunulacak.

Kongrelerin ilk Oturumu olan  “istikrarlı ve sürdürülebilir ekonomi tasavvuru” başlıklı panel, alanında uzman akademisyenler ve iş insanlarının katılımıyla gerçekleşti.

Elazığ’ın ekonomik altyapısını güçlendirecek ve sürdürülebilir kalkınmayı destekleyecek projelerin masaya yatırıldığı panel, Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, iş insanları, akademisyenler ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşti.

Panelin Moderatörlüğünü Etem Yalın Üstlenirken, Prof. Dr. Sayım Yorgun,  İş insanı Asilhan Arslan, Elazığ’ın ekonomik geleceğine dair görüş ve öngörülerini paylaştı.

İş İnsanı Asilhan Arslan, Elazığ’ın yatırım potansiyelini ortaya koyarak geleceği şekillendirecek sektörlerde önemli fırsatlar olduğunu vurgulayarak: “fırsatlar olarak savunma sanayi diyorum. Çünkü savunma sanayi’ye sayın bakan yardımcımızın ve dönemin milli savunma başkanımızın çok ciddi çalışmaları oldu. Günümüzde geçerliliği olan en önemli sektörlerin başında geliyor. Bununla ilgili çalışmalar geçmişte yapılmıştı bunların sürdürülür olması ve yeni alanlar açılması çok önemli. Üniversitemizin çok önemli insan kaynağı ve Fırat Teknokent’te bulunan şirketler gerçekten bu anlamda çok ciddi fırsatlar içermekte. Bu alanda yapılacak yatırım bundan sonraki iş modellerinde otonom sistemler kaçınılmaz. Bakın Elazığ Türkiye’nin en verimli bakır ve krom madenlerine sahip. Bu tesislerden çıkan ürünlerin işlenerek uç ürünler üretilmesi ve nihai ürünlere gidilmesi hem istihdam anlamından hem de şehre katma değer oluşturması adına değer arz etmekte.” Dedi.

Arslan, Elâzığ’ın ekonomisine önümüzdeki 10 yıl boyunca var olacak sektörlere dikkat çekerek: “bir güneş enerjisi ile elektrik üretimi var, turizm, tarım hayvancılık, su ürünleri, seracılık, gıda sanayi, inşaat malzemeleri üretimi, mobilya üretimi, tekstik konfeksiyon sektörü, taşımacılık ve bakım merkezleri bunlar ileride Elazığ ekonomisinde 10 yıl boyunca var olabilecek sektörler olarak öne çıkmakta.” Dedi.

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Sayım Yorgun,  başlangıçta şehrin ortak hayalinin ne olduğuna dair cevaba ihtiyaç duyulduğunu belirtirken bütünsel bir bakışla yerelden küresele doğru bir kalkınma anlayışının esas alınması gerektiğini vurgulayarak: “ortak hayalimiz nedir sorusunu hepimizin sorması lazım. Bütünsel bir yaklaşım olmadna istediğiniz kadar doğru projeleri hayata geçirin, sürdürülebilir olmaz. Dolayısıyla bütünsel bir bakışımız var mı sorusunu sormamız lazım. Elazığ’ın tarihsel potansiyelleri nelerdir sorusuna da bir cevabımızın olması lazım. Yerel ekonomik kalkınma biz biliyoruz ki dünyada hep küresel kalkınmadan bahsediyoruz. Merkezden kalkınma küresel kalkınma başarılı olmamıştır. Dolayısıyla yerelden küresele bir kalkınma anlayışını esas almamız gerekiyor. Yerel aktörlerin ve bu topraklarda yaşayanların kendi aralarında iş birliklerinin sağlam olması lazım.” İfadelerini kullandı.

Yorgun, Elâzığ’ın Lokomotif Şirketlere İhtiyaç Duyulduğunu Ve Sürdürülebilirlik kavramının Elâzığ’ın gelecekteki ekonomik vizyonunda önemini vurgularken, kentin ekonomik kalkınmasına yönelik stratejik adımları anlatarak: “Elazığ’ın lokomotif şirketlere ihtiyacı var. Objektif değerlendirmelerle sektörel bazda hangi şirketimiz küresel çapta güçlenmiş rekabet edebilir bunların adını koyacağız ve bire bir destekleyeceğiz. Bütün bunlara baktığımızda bizim bir yerlere doğru gitmemiz lazım.” Dedi.