Kalaycılık mesleği tarihe karışıyor
Türk kültürünün bir parçası olan kalaycılık artık tarihe karışıyor. Elazığ'da sayıları birkaç taneyi geçmeyen kalaycılar, çırak yetişmediği için mesleğin yakın zamanda icra edilmeyeceğini dile getirdi.
Türk kültürünün bir parçası olan kalaycılık artık tarihe karışıyor. Elazığ’da sayıları birkaç taneyi geçmeyen kalaycılar, çırak yetişmediği için mesleğin yakın zamanda icra edilmeyeceğini dile getirdi.
Gelişen teknoloji ile birlikte, bakır eşyanın yerini krom, çelik ve alüminyum alışımlı mutfak ürünleri aldı. Hal böyle olunca kalaycılık, eski önemini ve değerini kaybederek unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri haline geldi. Türkiye’de olduğu gibi Elazığ’da da kalaycılık mesleği son demlerini yaşıyor. Sayıları gittikçe azalan kalaycı ustaları mesleği yapacak çırak bulamazken, sektörün son çalışanlarının kendileri olduğunu söyledi.
"Benden sonra yapacak kimse yok"
Bakırdan yapılan kapların insan sağlığı için önemli olduğunu ifade eden kalaycı Alaattin Uluerler, “Mesleğimizin tarihi bir yeri var. Dede, baba, oğul, olarak en son kuşakta bana kaldı. Benden sonra yapacak kimse yok. Çırak yetişmiyor, kalaylı kaplar daha sağlıklı. Önceden kalaylı kaplar kullanılırdı. Ama şimdi insanlar vazgeçti, yeni nesil de bilmiyor. Bakıra ve kalaya dönüş var ama bu sefer de yapacak usta bulunmuyor” dedi.
"En sağlıklısı kalaylı bakır kapta pişirilen yemektir"
Yetişen ustanın olmadığını aktaran Uluerler, “Kimse çocuğunu esnaflığa, çıraklığa göndermiyor. Bir tek bizde değil bütün esnaflarda öyle. Kalay çok sağlıklı, bakır kapta yapılan yemek yüzde yüz organiktir. Ne mikrop, ne de yağı var. En sağlıklısı kalaylı bakır kapta pişirilen yemektir. Bakır kapta yapılan kavurma veya çiğ köfteyi gözün kapalı yersin ama alüminyum, çelik, krom öyle değil. Sağlığa zararı var. Bizi eskiden annelerimiz, babalarımız hep bakır kaplarda pişirilen yemekle yetiştirdi. Şimdi bakırla yetişen yok, onun için de hastalık çoğalmış. Yiyip içtiğimiz her şey sağlıksız” şeklinde konuştu.
“Bu meslek artık öldü”
Kalaycı Ahmet Doğan ise, “Şimdi eskisi gibi rağbet görmüyor. Yine de şükürler olsun ekmeğimiz çıkıyor. Eskisi gibi yoğunluk yok, kimse çalışmaya da gelmiyor. Artık bu mesleğe kimse heves etmiyor. Bu meslek artık öldü. Soba, boru, dirsek, eski zaman sobaları ve banyo kazanları imalatı yapıyorum. Ufak esnaflık bitiyor, devlet bize bir katkı yapsa bizi güçlendirir. Bizim çok işimiz de çıkmıyor, mesleğimiz artık tarihe karıştı” diye konuştu.