Örnek yaşam mücadelesi
Elazığ'da doğuştan fiziksel engelli olan Yunus Canpolat, koltuk değneklerinin ve atının yardımıyla çobanlık yaparak evinin geçimini sağlıyor.
Elazığ’da doğuştan fiziksel engelli olan Yunus Canpolat, koltuk değneklerinin ve atının yardımıyla çobanlık yaparak evinin geçimini sağlıyor.
Kovancılar ilçesine 14 kilometre uzaklıktaki Kuşçu köyünde annesi ile yaşayan Yunus Canpolat (28), geçimini hayvancılıkla sağlıyor. Doğuştan fiziksel engelli olan ve sağ ayağını hiç kullanamayan Canpolat, koltuk değnekleri ile yürüyebiliyor. 10 yaşında babası ile hayvanlarını otlatmaya başlayan Canpolat, 2011 yılında babasının vefatının ardından 8 yıldır hayvanları tek başına otlatıyor. Sabahın erken saatlerinde hayvanlarını çıkaran Canpolat, atını, koltuk değneklerini ve azığını aldıktan sonra dağlık araziye çıkıyor. Bazen atının üzerinde, bazen de koltuk değnekleriyle akşam 7’ye kadar hayvanları otlatan Canpolat, tekrar evinin yolunu tutuyor. Akşama kadar engeline rağmen dağ taş demeden gezen Canpolat, azmi ile herkese örnek oluyor.
"Taş ayağına takılıyor, koltuk değnekleri kırılıyor, pes etmiyor"
Sağ ayağının engelli olduğunu belirten Yunus Canpolat, “18 yıldır çobanlık yapıyorum. Değnekler ile dağa gidip gelmekten çok zorlanıyoruz. At olmasa birçok yere gidemiyorum. 5 büyükbaş ve 15 küçükbaş hayvanım var. Geçim kaynağım hayvancılıktır. Sabah saat 7’de kalkıyorum. Akşam 19’a kadar yürüyoruz. Sabahtan akşama kadar dağda hayvanlarımızı otlatıyorum. Bazı yerlere at ile gidemiyorum, itip çeviriyorum. Hayvanların peşinde gidiyorum. İnekleri nereye çevirirsen oraya gidiyor. Bazen taş ayağıma takılıyor gidemiyorum, bazen de koltuk değneklerim kırılıyor zorluklar çekiyorum. Engelli kardeşlerim boş durmasınlar, yapacak birçok iş var. Allah vermiş yapacak bir şey yok. Evde oturarak zaman geçmiyor, illaki bir iş vardır” dedi.
“Atım benim ayağım”
Engelli bir insanın birçok yapabileceği iş olduğunu aktaran Canpolat, “Ben hayvanları otlatıyorum. Bazı kişiler dükkanda çalışıyorlar. Çok iş var, yeter ki insanın içinde çalışmak olsun. At olmasa bir yere gidemiyorum, at benim ayağımdır. Günün 12 saati at üzerindeyim. Hayvanları çoğaltmayınca emeğinin karşılığı çıkmıyor. Çok olmazsa yaptığın işin bir anlamı yok. Hayvanlar 2 yıla daha çok olur. Şu anda keçi 15 tane, 2 yıla 45-50 olacak. Onlar ile geçimimizi sağlayacağız. Benden başka kimse gitmiyor. Hastada olsan, cenaze de olsa hayvanlar içeride olmaz, güdülecek. Ben ve annem birlikte yaşıyoruz" ifadelerini kullandı.