Meltem Ataş

Türk Şiiri'ne Kasket Giydiren Adam

Meltem Ataş

“Öyle bir havada gel ki, vazgeçmek mümkün olmasın.”

Tabiri caizse bir devrin edebiyat kaygılarını yok etmiş bir şairden bahsetmek istiyorum size. Orhan Veli Kanık. Orhan Veli 13 Nisan 1914’te Beykoz’da dünyaya geldi. Edebiyatta Garip akımının kurucusu olarak tanınan bir şairdir. Türk Şiirindeki eski yapıyı tamamen değiştirmeyi amaçlarken, sokaktaki adamın söyleyişine şiirinin diline taşımaya çalışmıştır. O nedenledir ki; onun Garip şiirindeki hem yıkıcı hem yapıcı özelliği, Türk şiirinin mihenk taşı olarak kabul edilir. Gerek şairliğiyle gerek ise kişiliğiyle hayli eleştiriye maruz kalsa da edebi kişiliğiyle asla silinmemiş ender şairlerimizdendir.
Sadece Türk Edebiyatı’nda değil uluslararası platformda da şanı alıp yürümüştür. Özellikle “Anlatamıyorum” şiiri 2019 yılında en büyük şiir platformu olan Lyrik Line’ın verilerine göre Herran Hesse’nin “Stufen” şiirinden sonra en çok okunan ikinci şiir olmuştur. Oktay Rıfat şair için: “Türk şiiri onun kalemi sayesinde at başı geldi.” Diyerek pek çok şairi birkaç adım gerisinde bıraktığını dile getirmiştir. Şair tek tür şiir yazmaktan daima kaçınmıştır. Durmadan arayan ve kendisini yenileyen yapısının olması onun hayatındaki edebiyatın farklı aşamalardan oluşmasına sebep olmuştur.
Özellikle “Anlatamıyorum” şiirine aşinalığımız tartışılmaz elbette.

Ağlasam sesimi duyar mısınız? 
Mısralarımda.
Dokunabilir misiniz?
Gözyaşlarıma ellerinizle.
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerin ise kifayetsiz kaldığını
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var biliyorum.
Her şeyi söylemek mümkün:
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum,
Anlatamıyorum…

Orhan Veli’nin ülkemizdeki şöhreti yadsınamaz bir gerçektir. Fakat bazen toplum şairleri ne kadar bağrına basarsa bassın; bu bazı tabakaları özellikle “elit çevreyi” diyebiliriz rahatsız eder. O nedenle olsa gerek şair bu çevreyle bayağı mücadele etmek zorunda kalmıştır.

Cemal Süreyya; Orhan Veli şiirleri için “Türk şiirine kasket giydiren adam” demiştir. Deyim yerinde ise şiirde bir devrim yapmıştır. Eleştirilere karşı koymalara rağmen onun okuyucusundan tek beklentisi kendisini hiç bırakmayan o sadık okuyucu çevresidir.

Tam 73 yıl oldu Orhan Veli öleli. Onunla harika mısralarında hayat bulduğumuz o güzelim İstanbul zamanla bozulmaya başladı. Gözü kapalı dinlenilen İstanbul’dan eser kalmadı belli ki. Kapalı Çarşı’nın güzelliği yerini karmaşa ve gürültüye bıraktı. Mahmut Paşa’nın eski cıvıltısı yok şimdilerde. Onun gözüyle esen hafif meltem rüzgarları yok oldu artık. Sadece Adalar… Belki mısraların vücut bulduğu, dile geldiği bir orası kaldı. Güzelliğini korumak adına mücadele edilen tek mekân. Yani anlayacağın İstanbul senden sonra çok değişti.

Çok az insan anlamıştı Orhan Veli’yi. Büyük şairdi o. Herkes gibi olmak, herkes gibi yazmak istemedi. Şiirlerinde sınırları aşmasının en önemli nedenlerinden biri de gelecek nesillere geniş imkanlar sunmaktı. Sokak insanını şiirlerine taşıması halk tarafından kabul görülmesinin en önemli nedeniydi belki de. Çoğu insan özellikle de sanat camiası onun yazdıklarını basit bulsa da o her zaman okunan ve tanınan bir yazar oldu. Herkes okusun diye Türk şiirinde bir arayış ile yoluna devam eden şair pek çok edebiyatçının da önünü açmıştır elbette. Onları yazmaya davet etmiştir ama hiç kimse bir Orhan Veli olamamıştır.

Ne demiş şair; 

Biliyorum kolay değil yaşamak ama işte bir ölünün hala yatağı sıcak. Birinin saati işliyor kolunda yaşamak kolay değil ya kardeşler, ölmek de kolay değil! Kolay değil bu dünyadan ayrılmak…”


Saygı ve özlemle…

Yazarın Diğer Yazıları